12 Haziran 2013 Çarşamba

TARİHİN GÖRDÜĞÜ İLK İMPARATOR LUGAL SARGON



Akad İmparatorluğu Öncesi Mezopotamya:

İnsanlığın kökeninin geldiğine inanılan Mezopotamya, en eski devirlerde antik Sümer halkına aitti. Orta Asya'dan göç ettiği düşünülen bu halk, mitlerinde oraya gemilerle geldiklerinde "balık-insanlarla" savaştıklarını, liderleri canavar Tiamat'ı kendi baş tanrıları Marduk'un yendiğini ve burayı ülkeleri olarak benimsediklerini anlatır.

Tahmini olarak, Sümer tanrılarının bu binlerce yıl önceki ilk göç sırasında halka önderlik eden krallar oldukları öne sürülebilir. Ancak bu sadece ilk krallar için geçerli bir yargı olabilir, zira Mısır'da bulunan "tanrı kral" anlayışının yerine Sümerler'de "rahip kral" anlayışı benimsenmiştir.

Mezopotamya'da kurulan en eski şehirler; Ur, Uruk, Eridu ve Nippur'dur.
Bu kentlerin her birisi, tanrılardan bazılarının evi ve ikametgahı olarak kabul edilmiş ve o ilahın merkezi olarak ana tapınakları yükseltilmiştir.
Sargon'un henüz lugal(tüm kentlerin hakimi) olmadığı dönemde, Nippur kenti dini başkent, en büyük tanrı da babası Anu'nun yerine geçip göklerin hükümdarı olan Enlil'di. Enlil, diğer Sümer tanrılarına göre daha yeni olan ve İran'dan buraya geldiği öne sürülen yabancı kökenli bir tanrıydı.

Mezopotamya'da yine o devirde şehir devletleri tarzında yaşanıyordu ve siyasi birlik kurulsa da bir o şehrin yönetiminden bir bu şehre geçiyordu. Sargon'dan önce Lugal-zage-si, en güçlü Sümer hükümdarlarından biri olarak hükmediyordu ve siyasi başkent Uruk olmuştu.

O sıralarda, Arapistan Yarımadası'ndan göç etmiş Sami kabilelerinden biri, çöllerde haydutluk yaparak ekonomiyi sarsıyor, Lugal-zage-si'ye huzursuzluk veriyordu. Bunlar, tanrıça İştar'a tapan Akadlar'dı.

Sümer şehirlerinde bulunan Akad halkına mensup kişiler, kendilerine göre daha kaba ve bozkır yaşamından ziyade çöl yaşamını benimsemiş oldukları için hor görülüp, "eşek göçmeni" olarak adlandırılıyordu.


Sargon'un Gençliği:

Akad İmparatorluğu'nun lugali Sargon, milattan önce -tam olarak bilinmese de tahminen- 2300 yılında, Mezopotamya'nın Azupiranu köyünde doğdu.
 Annesi bir entum rahibesi,
babası La'ibum'sa Akadlı bir haydut idi.

Yaşadıkları yasak aşk olduğu için, annesi onu doğurduğunda kendisini her yönden adamış olduğu tanrıça İştar'a karşı duyduğu korkusuyla bir sepette nehre bıraktı.

Nehir, küçük bebeği sağ salim güneydeki Sippar kentine getirdi. Çiftçi Akki, onu bulduğunda evlatlık oğlu olarak büyüttü. Sonradan Sargon Kiş kentine gitti ve orada asker oldu. Askerliği sırasında Akadlar'a karşı gönderildiği seferlerde başarılı oldu. Kimi kaynaklara göre, Sargon(veya babası) kral Urzababa'nın kadeh taşıyıcısı idi ve giderek yükseldi onun yanında.

Kiş Kralı Oluşu:

Rivayete göre, Lugal-zage-si, bu gencin kendisini devirip tahtını elinden alacağını söyleyen bir kehanete olan korkusundan, Urzababa'ya bir emir verdi. Antik Sümer inanışında, kaderi belirli ölçüde etkilediği belirtilen insanlara ait ruhsal güç, yani me, onda o kadar yüksekti ki fark edilmemesi zaten imkansızdı ve kehaneti doğruluyordu. Urzababa, Sargon'u Gutium çetesine karşı bir savaşa gönderip artçı birliklerini ondan alıkoydu ve tuzağa düşürdü. Lakin Sargon buradan sağ dönmeyi başarınca, Kiş'e gidip lugale bağlı ensi Urzababa'yı öldürdü ve Kiş kralı oldu. Bu sırada, babasının Akki değil La'ibum olduğunu öğrenmişti ve Akadlar bu yüzden Sargon'a sadakatle bağlanmıştı. Aslında burada kesin olan tek bilgi, Urzababa ve Lugal-zage-si'nin birlik olarak Sargon'a karşı bir şeyler yapmaya çalıştığı çünkü Sargon'un Kiş'ten sonra Uruk'a gittiği doğruluk payı en yüksek bilgiler arasında. Josef Nyary'nin kitabındaki yorum anlattığım gibi ve gayet mantıklıydı.

Lugal:

Kiş'i kuşatan Lugal-zage-si, bir sonuç alamayınca doğduğu yer olan Umma'ya İran'dan gelen vahşi Gutium çetesinin saldırdığını haber alıp güneye dönmek zorunda kaldı. Bu sırada Sargon toparlanıp güçlendi ve kendisine rakip olarak gördüğü, ilk krallardan muazzam Gılgameş'in surlarını yükselttiği Uruk'a saldırdı. Lugali burada yendi ve kendisini yeni hükümdar ilan etti. Kralı ölünce dul kalan kraliçe Tashlultum'la evlendi ve karısı ona beş çocuk verdi. Bunlar; Enheduanna, Rimush, Manishtushu, Ibarum, ve Abaish-Takal'dır.

Sargon, "Uruk'taki adam" olan eski düşmanını bir sepetin içinde Nippur'daki Enlil tapınağına götürdü ve tanrıya olan saygısızlıklarının bedelini ödemesi adına başrahibe teslim etti. Ancak, o ülkeyi Lugal-zage-si gibi Uruk'tan değil, kendi inşa ettirdiği ve halkının adını taşıyan Agade şehrinden yönetmek istedi ve merkezi kuzeye taşıdı. O zamana dek görülmüş en büyük kent Uruk idi, lakin Sargon'un hırsıyla yüzyılların büyük limanı bu yeni kentin ihtişamının gölgesi altında ezilip gitti.

Agade'nin temsili resmi

Yeni lugal boş durmayarak, önce doğuda Elam ve Gutium'a seferler düzenledi ve Susa kentini aldı. Seferleri bununla sınırlı kalmadı, kuzeydeki Tuttul, Mari, Yarmuti, Ebla gibi kentleri de ele geçirdi. Fakat ülkesinde bir isyan patlak vermişti: Sümerler.
Öncesinde kendi insanlarına hep ikinci sınıfmış gibi davranmış olan bu halkı, ağır kölelik işlerinde cezalandırarak Agade'yi onların sırtlarında kurmuştu.
Bu haksızlıklara artık tahammül edemeyenler, bir bir ayaklanmaya başladılar.
Fakat Sargon, öfkeyle her isyancıyı akla hayale gelmeyecek işkencelere tabi tutup öldürdükten sonra, bunun bir daha olmaması için Babil şehrini yıkıp yeniden yaptırdı.


Artık seferlere devam etme zamanının geldiğini düşünen lugal, Gılgameş'in zamanında ayak basıp canavar Humbaba'yı korkuttuğu Lübnan ülkesine dek ilerledi ve Akdeniz'e açılarak ticaret şehri Ugarit, bakır diyarı olarak bilinen Kıbrıs adası, Anadolu'daki Purushanda'yı imparatorluğuna kattı. Artık sadece hükümdar değil, tanrıça İştar'ın eşi olarak tanıtıyordu kendisini ve tanrı ilan edilmişti. Amacı dünyanın sonuna ulaşmak olsa da, ilerledikçe karşısına yeni yerler çıkıyordu.

Akad İmparatorluğu ve çevresi



Ölümü:

Milattan önce yine 2279 yılında olduğu tahmin edildiği üzere, yaşamlarından yeniden şikayet etmeye başlamış Sümerler, efendilerinin eski düşmanları Gutiumlular'dan destek alarak bir ayaklanma daha başlattılar ve Agade'yi kuşattılar. Kuşatmayı kıran Sargon, savaş sırasında öldürüldü ve yerine oğlu Rimush geçti. Rimush, 9 sene tahtta kaldı ve isyanı bastırmaya uğraştı. Rimush'tan sonra, 15 sene kardeşi Manishtushu hükmetti.


Sonsöz:

Öncelikle, önceki yazılarımda daha çok destanları ele aldığım için, bu yazı biraz daha farklı kaçtığından eksikliklerim olabilir, yorum yaparak belirtirseniz de sevinirim. Ayrıca, milattan önce 2000'lerde geçen bir olay olduğu için kesin net bilgiler yok Sargon'un hayatı üzerine, diğer kaynaklar da farklı farklı ele alıyor. Zaten mitlerle ilgili kaynaklar hep böyle olduğundan dolayı, tek bir kaynağa yönelmektense bulduklarımı bir arada topladım ve Sargon'un kişisel hayatını da anlatmaya özen göstermeye çalıştım. Kesinlikle yanlış bulduğunuz noktalar olabilir, keza dediğim gibi elde kesin kanılar yok bu yüzden affınıza sığınıyorum ancak yazının küçük bir kısmı için söylüyorum bunları, genel olarak doğruluğu kanıtlara dayanan şeylerden bahsettim çünkü. :) Size bir şeyler kazandırabildiysem çok sevindim.

1 yorum:

  1. çok güzel anlatı. teşekkürler. wikipedia da bile bu kadar detaylı anlatmamış.

    YanıtlaSil